Bugüne kadar Türkiye'de demokrasi siyaset ne zaman güçlense TÜSİAD harekete geçti. Küresel güç merkezleriyle birlikte hareket eden TÜSİAD, 12 Eylül ve 28 Şubat dönemlerinde önemli bir rol üstlendi. Bu yazıda, TÜSİAD'ın tarihsel süreçteki etkileri ve Türkiye'nin siyasi dinamikleri üzerindeki etkisi incelenecektir.
TÜSİAD, 1971 yılında Türkiye'nin en zengin 12 iş adamı tarafından kuruldu. Kuruluş amacı, 'Türkiye'nin demokratik ve planlı yollarla kalkınmasına Batı uygarlık seviyesine çıkarılmasına yardımcı olmak' olarak belirlendi. Bu dönemde, Türkiye'nin siyasi ortamı oldukça gergin ve karmaşık bir yapıdaydı.
Kuruluş, 12 Mart Muhtırası sonrası ortaya çıktı. Bu muhtıra, Türkiye'de temel hak ve özgürlüklere kısıtlamalar getiren bir dönemin başlangıcını simgeliyordu. TÜSİAD, bu zorlu süreçte, özel sektör karşıtı ideolojilerin öne çıktığı bir ortamda varlık gösterdi.
13 Mayıs 1979'da TÜSİAD, Bülent Ecevit Hükümeti'ni düşürmek amacıyla gazetelere tam sayfa ilan verdi. İlanda, 'Ekonomide gerçekçi çıkış yolu' vurgusu yapıldı. Ecevit, bu duruma karşılık olarak, TÜSİAD için 'Büyük sermaye çevrelerinin paralı, tehditli ve uyarı muhtıralı duyuruları ile Türkiye'de hükümet öldürülemez' dedi.
Ancak, Ecevit'in hükümeti, kasım ayında düşürüldü. Bu olay, TÜSİAD'ın siyasi etkisini bir kez daha gözler önüne serdi. Hükümetin düşmesi, Türkiye'nin siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktası oldu.
12 Eylül darbesi sırasında, TÜSİAD açıkça askeri yönetim çağrıları yapanlar arasında yer aldı. Darbenin ardından, grevler yasaklandı ve işçi hakları ortadan kaldırıldı. 23 bin 677 dernek kapatılırken, TÜSİAD açık kaldı ve 'Kamu yararına çalışan dernek' statüsü kazandı.
TÜSİAD, 12 Eylül döneminde, iş çevrelerinin dile getirdiği düşünceleri benimseyerek, ekonomik politikaların şekillenmesinde etkili oldu. Bu süreçte, Türkiye'nin en büyük 500 şirketinin karları önemli ölçüde arttı.
28 Şubat sürecinde, TÜSİAD, Refah Partisi-DYP koalisyonuna karşı açıkça cephe aldı. Bu dönemde, TÜSİAD, Ecevit hükümetini düşürmek için ilan silahını kullandı. Medya üzerindeki etkisiyle, korku senaryoları yaratıldı ve askeri müdahale için zemin hazırlandı.
28 Şubat sürecinin sivil ayağı, '5'li çete' olarak adlandırıldı. Bu çetenin finansörü olarak TÜSİAD öne çıktı. Refah Partisi kapatıldı ve birçok banka batırıldı. Bu süreç, Türkiye'nin ekonomik yapısını derinden etkiledi.
TÜSİAD'ın 28 Şubat darbesindeki rolü, yıllar sonra TÜSİAD üyesi İshak Alaton tarafından itiraf edildi. Alaton, TÜSİAD'ın darbeye destek verdiğini belirtti. Bu açıklama, TÜSİAD'ın geçmişteki etkisini sorgulattı.
Sonuç olarak, TÜSİAD, Türkiye'deki siyasi dinamiklerde önemli bir aktör olmuştur. Darbelerden cumhuriyet mitinglerine kadar birçok olayda etkili olmuş, Türkiye'nin siyasi tarihine damgasını vurmuştur.