Üniversite daire başkanlarına makam tazminatı ödenip ödenmeyeceği konusunda tartışmalar sürüyor. Kamu zararına yol açan ödemeler ve yasal düzenlemeler ele alınıyor. 657 sayılı Kanun'un ekli cetvelinde yer alan düzenlemeler, daire başkanlarının tazminat alıp almayacağına dair belirsizlikler yaratıyor. Bu durum, kamu görevlileri arasında eşitlik ilkesinin ihlal edildiği iddialarını da beraberinde getiriyor.
Sorumlular tarafından gönderilen savunmalarda; 657 sayılı Kanuna ekli IV sayılı cetvelin 7'nci sırasında yer alan 'Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği 1. Hukuk Müşaviri, Daire Başkanı' ibaresindeki 'Daire Başkanı' unvanı için herhangi bir kurum veya il koşulu getirilmediği ifade edilmiştir. Bu durum, tüm daire başkanlarının bu kapsamda değerlendirilebileceği anlamına gelmektedir. Ancak, anılan cetvelde yer alan düzenlemeler, yalnızca belirli kadrolara atanan kamu görevlilerinin makam tazminatı alabileceğini belirtmektedir.
Dolayısıyla, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği 1. Hukuk Müşaviri, Daire Başkanı ve Grup Başkanı kadrolarında görev yapan personelin makam tazminatı alabileceği belirtilmiştir. Bu durum, savunmada dile getirilenin aksine, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinde görev yapan Daire Başkanlarının tazminat alması gerektiğini göstermektedir.
Sorumlular, diğer kurumların daire başkanlarının makam tazminatı aldığını, yalnızca üniversitelerin daire başkanlarının bu haktan yararlanmadığını ifade etmişlerdir. Ancak, T.C. Anayasası'nın 128'inci maddesinin ikinci fıkrası, kamu görevlilerine yapılacak ödemelerin kanunla düzenlenmesi gerektiğini belirtmektedir. Bu nedenle, üniversitede daire başkanı kadrosunda görev yapan personele mevzuatında öngörülmediği halde makam ve görev tazminatı ödenmesi mümkün değildir.
Bu durum, üniversite daire başkanlarının diğer kamu görevlileri ile eşit muamele görmediği iddialarını gündeme getirmektedir. Ancak, kamu hizmetinin sağlanması amacıyla yapılan ödemelerin belirlenmesinde yasama organının geniş bir takdir yetkisine sahip olduğu unutulmamalıdır.
Sorumlular, Kanun'un bir ayrımcılık amacı gütmediğini ve üniversite daire başkanlarına makam tazminatı ödenmemesinin eşit işe eşit ücret kuralına aykırı olduğunu öne sürmüşlerdir. Ancak, kamu hizmetinin sağlanması maksadıyla çeşitli alanlarda istihdam edilen kamu görevlilerine yapılan ödeme kalemleri ve miktarları, yasama organının takdirine bırakılmıştır. Bu durum, eşitlik ilkesinin ihlal edilmediğini göstermektedir.
Sonuç olarak, kamu görevlilerine yapılacak ödemelerin yasal çerçevede düzenlenmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, üniversite daire başkanlarına yapılan ödemelerin mevzuatına uygun olup olmadığına dair incelemeler devam etmektedir.
Üniversitesinde daire başkanı kadrosunda görev yapan personele mevzuatında öngörülmediği halde makam ve görev tazminatı ödenmesi, kamu zararına yol açmıştır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun Ek 26'ncı maddesi, makam tazminatının ödenebilmesi için belirli şartların sağlanması gerektiğini belirtmektedir. Bu nedenle, üniversite daire başkanlarına yapılan ödemelerin yasal dayanağı bulunmamaktadır.
Harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlileri, bu tür ödemelerden kaynaklanan kamu zararından sorumlu tutulmaktadır. Sayıştay Genel Kurulu'nun kararları, bu sorumluluğun nasıl paylaşılacağına dair önemli bir çerçeve sunmaktadır. Bu nedenle, kamu zararının tazmini için gerekli adımlar atılacaktır.