İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması, hukukçular ve sivil toplum kuruluşları tarafından sert bir şekilde eleştirildi. Bu durum, demokrasi ve insan hakları açısından kaygı verici olarak değerlendiriliyor. Prof. Dr. İzzet Özgenç, bu durumu olağanüstü hal rejimi olarak nitelendirirken, avukat Aslı Kazan ise terör konseptinin değiştiğini ifade etti.
Prof. Dr. İzzet Özgenç, “Bu sabah itibarıyla İstanbul üzerinden bütün Türkiye’de adı konulmamış bir olağanüstü hal rejimi uygulanmaya başlanmıştır” diyerek durumu eleştirdi. Özgenç, hukukun üstünlüğünün ihlal edildiğini ve bu durumun Türkiye’nin demokrasi tarihine kara bir leke sürdüğünü belirtti.
Avukat Aslı Kazan ise sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “El konulan diplomayı yargı kararıyla geri alacağını düşünen siyasetçiye Türkiye gerçeği tokatı, Ekrem İmamoğlu gözaltında” ifadelerini kullandı. Kazan, bu durumun Türkiye’deki terör algısının değiştiğini ve muhalefetin hedef alındığını vurguladı.
İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını protesto eden avukatlar arasında yer aldı. Yılmaz, “Ekrem İmamoğlu’na yapılan sadece bir kişiye yapılmış bir hukuksuzluk değildir. 16 milyon insanın iradesi yok sayılmıştır” dedi. Bu durumun, demokrasiye yapılan bir darbe olduğunu ifade etti.
Farklı kesimlerden STK’lar da bu duruma tepki gösterdi. Türkiye Gazeteciler Sendikası, “Türkiye’nin, demokrasi tarihinde yeniden karanlık bir güne uyandığı” açıklamasını yaptı. Bu durum, toplumda geniş bir endişe yarattı ve hukukun üstünlüğü ilkesinin ihlal edildiği kaygısını artırdı.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve İnsan Hakları Derneği, ortak bir açıklama yaparak, “Hukukun üstünlüğü ilkesinin, insan hakları ve demokrasi değerlerinin ayaklar altına alınması, yargının araçsallaştırılarak adaletin tümüyle ortadan kaldırması hiçbir şekilde kabul edilemez” dedi. Bu açıklama, hukukun üstünlüğüne olan inancı zedeleyen bir durum olarak değerlendirildi.
Türkiye Belediyeler Birliği de, “Seçme ve seçilme hakkını ortadan kaldırabilecek her türlü girişimin karşısında durulmalı” diyerek bu duruma karşı durulması gerektiğini vurguladı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ise, “İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve en doğal protesto hakkımızın bile engellenmesiyle görüyoruz ki iktidar kaybetmekten de gücümüzü göstermemizden de korkuyor” ifadelerini kullandı.