İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasına ilişkin hukuki tartışmalar sürüyor. Avukatı Mehmet Pevlivan, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Yükseköğretim Denetleme Kurulu tarafından hazırlanan araştırma raporuna dikkat çekti. Raporda, İmamoğlu'nun yatay geçiş yaptığı dönemde geçerli olan kriterleri karşıladığı belirtilse de, üniversitenin tanınma durumu tartışma konusu oldu.
Pehlivan, İmamoğlu hakkında yürütülen “diploma” soruşturmasının dayanağının Yükseköğretim Denetleme Kurulu tarafından hazırlanan bir rapor olduğunu ifade etti. Raporda, 1990 yılında yapılan yatay geçişin usulsüz olduğu iddia edildi. Bu durum, diploma konusundaki hukuki tartışmanın “tanınma” kavramı etrafında şekilleneceğini gösteriyor.
Avukat Pevlivan, kamuoyuna sundukları savların yanı sıra, bağımsız ve tarafsız bilimsel öğretiler açısından konunun netleştirilmesi amacıyla birçok akademisyenden bilimsel görüş talep ettiklerini belirtti. Bu bağlamda, idare hukuku alanında önde gelen akademisyenlerden görüş alındı. Bu görüşlerin kamuoyuyla paylaşılması, tartışmanın daha sağlıklı bir zeminde ilerlemesine katkı sağlayacaktır.
Pehlivan, Prof. Dr. Metin Günday, Doç. Dr. Çiğdem Sever ve Doç. Dr. Ayhan Tekinsoy gibi duayen hocaların hazırladığı bilimsel görüşlerin kendileriyle paralel olmasının mutluluk verici olduğunu ifade etti. Bilimsel görüşte dikkat çeken önemli hususlar arasında, 1990 yılında gerçekleştirilen yatay geçiş işlemlerinde 21/10/1982 tarihli Yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiği vurgulandı.
Bilimsel görüşte, 1990 yılında Yükseköğretim Kurulu'nun yatay geçiş işlemleri bakımından tanıma ya da tanımama yönünde bir karar alma yetkisi bulunmadığı ifade edildi. Ayrıca, yatay geçiş işlemlerinin tesis edildiği tarihte Yükseköğretim Kurulu'nun Girne Amerikan Üniversitesi'nin tanınmadığına dair bir saptama veya kararının bulunmadığı belirtildi. Bu durum, hukuki süreçte önemli bir yer tutmaktadır.
Yatay geçiş işlemlerinin tamamlanmasının ardından, Yükseköğretim Kurulu tarafından tanımama yönünde alınan kararların geçmişe etkisinin olamayacağı ifade edildi. Bu bağlamda, hukuka uygun olarak tesis edilen yatay geçiş işlemi sonrasında öğrenci statüsü kazanan bireylerin, kayıt oldukları programın yükümlülüklerini yerine getirerek hak kazandıkları diplomaların kazanılmış hak oluşturduğu vurgulandı.
İmamoğlu'nun avukatı, idare tarafından diplomaların geçersiz sayılması sonucunu doğuracak herhangi bir işlemin hukuka açıkça aykırı olacağını belirtti. Bu açıklamalar, diploma tartışmalarının hukuki boyutunu daha da derinleştiriyor. Kamuoyunun bu konudaki gelişmeleri dikkatle takip etmesi gerektiği ifade ediliyor.
Sonuç olarak, İmamoğlu'nun diplomasına ilişkin hukuki süreç ve bilimsel görüşler, tartışmanın seyrini etkileyecek unsurlar arasında yer alıyor. Kamuoyuna sunulan bu bilgiler, konunun daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacaktır. Detaylı rapora ulaşmak için ilgili bağlantıya göz atılması önerilmektedir.