5 Kasım’da ABD’nin yeni başkanı olarak ikinci defa seçilen Trump’ın dönemi başlıyor. Piyasalarda belirsizlikler sürerken, altın fiyatları yükseliş gösteriyor. Ekonomi ve jeopolitik gelişmeler merakla takip ediliyor. Trump’ın açıklamaları, piyasalarda önemli bir etki yaratıyor. Ekonomik politikalar ve uluslararası ilişkilerdeki durumu, yatırımcılar tarafından dikkatle izleniyor.
Trump’ın ekonomi konusundaki söylemleri, daha çok önceki iktidar dönemindeki politikaları ve seçim vaatleri üzerine odaklanıyor. Gümrük vergilerindeki artış ve korumacı politikalar, yatırımcılar arasında belirsizlik yaratıyor. Çin ve Euro Bölgesi’nin durgunluk görünümü, ABD’nin koruma duvarlarını artırmasının olumsuz etkilerini beraberinde getirebilir.
Çin’in açıklanan yüzde 5.4 büyüme oranı, piyasalarda bir nebze rahatlama sağlasa da, bu büyümenin devamlılığı konusunda tereddütler mevcut. Trump’ın uluslararası ilişkilerde izleyeceği yol, gerginliği artırıcı bir istikamet izliyor. Bu durum, piyasalarda pozisyon almakta zorluklara neden oluyor.
Borsalarda sakin bir bekleyiş gözlenirken, en belirgin tepki altın fiyatlarında görülüyor. Trump dönemine ilişkin belirsizlikler, altın fiyatlarının yükselmesine neden oldu. ABD tahvil faizlerindeki yükselişin ardından görülen gevşeme, dolardaki değer kazanımının ivme kaybetmesi de altın fiyatlarındaki artışı destekliyor.
Altın fiyatlarındaki yükseliş, Trump’a yönelik belirsizlikler nedeniyle devam ediyor. Cuma günü kâr satışı nedeniyle bir miktar hız kesse de, altının ons fiyatındaki çıkışın devamı açısından 2.726 dolar seviyesinin geçilmesi önemli. İç piyasalarda gram/TL fiyatı ise 3.106 seviyesini test ediyor.
10 Ocak TCMB verilerine göre, kur korumalı mevduat ve bankalar döviz mevduatında düşüş gözlemlenirken, TCMB rezervlerinde artış kaydedildi. TCMB brüt rezervleri, 2.5 milyar dolar artışla 160.4 milyar dolara ulaştı. Bu durum, döviz kurlarında da kendini gösteriyor.
Döviz sepet kuru, 2024 Eylül ayından bu yana yatay seyrini koruyor. Yüksek faiz ve yüksek rezervler, kurlar üzerinde baskı yapmaya devam ediyor. Deutsche Bank, doların 2025 yılı sonunda 43 lira olmasını bekliyor. Ancak geçmiş tecrübeler, tahminlerin sapmalar gösterebileceğini ortaya koyuyor.
İç piyasaların bu haftaki gündemi, 23 Ocak Perşembe günü yapılacak TCMB toplantısı ve faiz kararı olacak. Beklentiler, 250 baz puanlık bir indirimin gelebileceği yönünde. Bu durum, piyasa motivasyonu açısından olumlu algıya neden olabilir. TCMB piyasa katılımcıları anketine göre, 2025 yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 25.38 olarak belirlenmiştir.
Ocak ayında gelen yönetilen ve yönlendirilen zamlar, aylık enflasyonun yüksek çıkmasına neden oldu. Ancak sonraki aylarda enflasyonun olağan seyrine dönmesi bekleniyor. Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, enflasyondaki düşüşün devam edeceğini vurguladı.
Yabancı yatırımcıların tercihi, TCMB faiz indirim sürecinin başlamasına rağmen değişmiyor. Borsa İstanbul’da yabancıların hisse senedi satışı devam ederken, tahvil bono alımları artıyor. Yatırımcıların borsa yerine tahvil bonoyu tercih etmesi, piyasalarda belirsizlik yaratıyor.
Yerli talebin güçlenmesi ve yabancı yatırımcıların borsayı tercih etmesi, borsa için önemli bir gereklilik. Şimdilik tasarruflar büyük ölçüde konumlarını koruyor. Bu durum, borsanın toparlanmasını zorlaştırıyor. Ancak piyasalardaki gelişmeler, yatırımcıların dikkatini çekmeye devam ediyor.