2025 yılı yatırım programına göre, kamu kurumları için 2 bin 262 yeni araç alınacak. Bu durum, devletin araç filosunu 115 bine çıkaracak. Araç alımına ayrılan bütçe ise 9 milyar 420 milyon lira olarak belirlendi. Bu yıl Hazine ve Maliye Bakanlığı üzerinden alınacak 500 araç ile üniversite ve diğer kurumların alacağı 426 araç, toplamda 926 araca ulaşacak.
Devlet, enflasyonu düşüreceği iddiasıyla vatandaşın kemerini sıkıp maaşlara enflasyonun altında zam yaparken, taşıt saltanatından vazgeçmiyor. Bu yıl 39 kamu kurumu toplamda 2 bin 262 adet taşıt satın alacak. Yeni alınacak bu araçlara bütçeden toplam 6 milyar 683 milyon 273 bin lira ödenecek. Araç başına ortalama maliyetin yüksek çıkmasında lüks makam araçları, zırhlı araçlar ve otobüs gibi büyük araçlar etkili oluyor.
Yatırım programında görünen 2 bin 262 taşıta, Hazine ve Maliye Bakanlığı üzerinden alınıp ihtiyacı olan kurumlara dağıtılacak 500 araç ile üniversite ve diğer kurumların alacağı 426 araç dahil değildir. Toplamda 926’ya ulaşan bu araçların hangi kurumlara dağıtılacağı ve toplamda ne kadar ödeme yapılacağı bilgisi yatırım programına konulmadı. Bu araçların özellikleri ve sınıfları yatırım programında yer almadığı için bütçeye toplamda ne kadar yük getireceği bilinmiyor.
926 aracın her birinin diğer araçlar gibi ortalama 2 milyon 955 bin lira maliyetle satın alınacağı düşünüldüğünde, ilave 2 milyar 736 milyon 330 bin liralık ek yük çıkıyor. Böylece araç saltanatı için ödenecek toplam tutar 9 milyar 420 milyon lirayı buluyor. Kamu kurum ve kuruluşlarının garajında toplam 111 bin 599 taşıt bulunuyor. Bu rakama kiralık taşıtlar dahil değildir ve taşıt saltanatı tam olarak kamuoyuna yansımıyor.
111 bini aşkın aracın 106. 363’ü genel bütçeli kamu idarelerinin, 5. 136’sı özel bütçeli kamu idarelerinin, 100’ü de düzenleyici ve denetleyici kurullara aittir. Öte yandan en çok taşıt güvenlik sağlık birimlerinde bulunuyor. Bakanlar, bakan yardımcıları, başkanlar ve genel müdürler genellikle Mercedes ve Audi marka lüks otomobilleri kullanıyor.
Yerli malı TOGG ise kamuda beklenen seviyede ilgi görmedi. Kamu kurumları, lüks ve yüksek maliyetli araçları tercih ederken, yerli üretim araçların kullanımı oldukça sınırlı kalıyor. Bu durum, yerli üretim araçların kamu kurumları tarafından benimsenmemesiyle sonuçlanıyor. Kamu araç filosunun büyümesi, bütçeye ek yükler getirirken, yerli üretim araçların desteklenmemesi dikkat çekiyor.
Sonuç olarak, kamu kurumları için alınacak yeni araçlar, devletin bütçesine büyük bir yük getirecek. Araç alımına ayrılan bütçe, enflasyonla mücadele iddialarıyla çelişiyor. Bu durum, kamuoyunda tartışmalara yol açarken, yerli araçların desteklenmemesi de eleştiriliyor.