Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Donald Trump'ın olası görüşmesi için tarih açıklandı. Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, bu görüşmenin önemli bir adım olduğunu belirtti. Suudi Arabistan'da gerçekleşen görüşmeler, Ukrayna savaşının çözümüne yönelik önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Salı günü Riyad'da gerçekleştirilen ABD-Rusya görüşmelerinin, üçüncü yılına yaklaşan Ukrayna savaşının çözümüne yönelik çok, çok önemli bir adım olduğunu ifade etti. Peskov, diplomatların canlandırma önlemlerini uygulamaya koyacaklarını belirtti.
Peskov, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile vardığı anlaşmanın ardından bu adımların atılacağını söyledi. Ancak bu sürecin hemen sonuç vermeyeceğini, uzun bir yolun olduğunu vurguladı. Bu durum, uluslararası ilişkilerdeki karmaşıklığı gözler önüne seriyor.
Kremlin Sözcüsü Peskov, iki liderin yüz yüze görüşmesinin hazırlık sürecinin zaman alacağını ancak ay sonuna kadar bir araya gelebileceklerini belirtti. Bu durum, uluslararası diplomasi açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Riyad'daki görüşmeler, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana bir savaşı durdurmak için ABD ve Rus yetkililerinin bir araya geldiği ilk toplantı oldu. Ancak Ukraynalı veya Avrupalı yetkililerin davet edilmemesi, bu sürecin ne kadar karmaşık olduğunu gösteriyor. Kiev yönetimi, kendi rızası olmadan dayatılacak herhangi bir anlaşmayı kabul etmeyeceğini belirtti.
ABD Başkanı Donald Trump, Rusya lideri Vladimir Putin ile telefonda görüştü. Trump, bu görüşmede Ukrayna’daki savaşın sona ermesi için görüşmelere başlamakta mutabık kaldıklarını açıkladı. Bu durum, iki ülke arasındaki ilişkilerin yeniden şekillenebileceği anlamına geliyor.
Trump, daha sonra Ukrayna Lideri Zelenskiy ile de bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmeler, dünya gündeminde önemli bir yer edindi. ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Trump'ın Putin ile yaptığı görüşmenin Kiev'e ihanet anlamına gelmediğini belirtti. Bu açıklama, uluslararası kamuoyunda tartışmalara yol açtı.